Eski ABD Başkanı George W. Bush’un öğle yemeği arkadaşı Bernard Lewis’in o çok ünlü Ortadoğu adlı kitabını okuyorum ne zamandır…Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) en önemli teorisyenlerinden birisidir İngiliz tarihçi…Medeniyetler Çatışması Tezi’nin mimarı Samuel Huntington ya da BOP belasını ilk defa bir dergide 1982 yılında dile getiren Oded Yinon gibi…
Peki ne menem bir şeydi uzun adıyla “Daha İyi Bir Gelecek İçin Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Ortadoğu Projesi”‘?..Özünde 11 Eylül Saldırıları’nın ardından İsrail’in güvenliğini sağlama yolunda Ortadoğu’daki ülkeleri parçalama amacını içeriyor.Arada ise bu topraklarda emperyalizmin kucağında bir Kürt devleti çıkartıyor…BOP ile Fas’tan Pakistan’a kadar 22 devletin sınır ve rejimlerini değiştirme hesabı yapılıyor…Haziran 2004 tarihinde ABD Sea Island’da toplanan ülkeler hazırlanan bu kanlı projeye desteklerini açıklamışlar;Türkiye de aynı toplantıya katılmıştı…2003 yılındaki Irak işgalinin ardından uygulanan korkunç siyaset eşliğinde terör örgütleri eliyle bölgemiz ateş çemberine sokuldu…S.S.C.B. yıkılmadan önce uygulanan Yeşil Kuşak Stratejisi Doğu Bloku çöktükten sonra yaşanan boşlukta biçim değiştirmiş aynı senaryo gereği Irak ve Suriye parçalanmış;Afganistan-Pakistan-Yemen-Somali gibi ülkeler El Kaide-Taliban-IŞİD-Eş Şebap gibi örgütlü katillerin eline terk edilmişlerdir…Sıra İran ve Türkiye’ye gelmiştir maalesef… Anayasa değişikliği bile bu yolda uğranılan bir ara duraktır sadece…
Obama döneminde “Arap Baharı” ismine evrilen bu uğursuz girişim ülkemizde siyasal İslamcılar ve PKK eliyle sahneye konulmaktadır…Fetullahçılar’ı ve diğer gizli unsurları da unutmamamız gerekir tabii…Siyasal İslamcılar genelde cahil adamlar oldukları için bu uğurda kullanıldıklarının pek farkına varmazlar…Sakal uzatıp Arapça laf eden bir kaç sahtekara kendilerini teslim ederler…Yobazlıklarından ötürü dinden rant devşirmeye pek meraklıdırlar…Türban ise onlar için siyasal simgedir…Sıkışınca Kabataş gibi yalanlara fütursuzca sarılırlar…Ama sigortasız çalışan başörtülü kızların haklarını hiç savunmazlar…Hep patronlardan yanadırlar her ne hikmetse?Bunlardan bazıları paranın tadını aldıklarından dolayı ölsen de gerçekleri anlatamazsın kendilerine… Satılmışlardır anlayacağınız…Dünya ve ahiretleri berbat durumdadır bana kalırsa…Allah bunları kahretsin…
BOP’un ülkemizdeki Eş Başkanı ise Recep Tayyip Erdoğan’dır…Fetullah Gülen ile birlikte tabii…Siz bakmayın birbirlerine düşman göründüklerine…Siyaset uzlaşma gerektirirse şeytanla bile masaya oturur bizim siyasal İslamcılar…PKK ile görüşmediler mi zamanında?AKP’liler Fetullahçılar’ın ne mal olduklarını 15 Temmuz’dan önce bilmiyorlar mıydı?Darbe gününde mi haberdar oldular?Yalan bunların hayatı olmuş… Halen insanlar bunlara kanıyorlarsa kandırılmak istendiklerinden dolayı olsa gerek… Çaresizlik duygusu siyasetçilerin işine yarıyor maalesef…
Lewis gibi işin teorisyenlerin dışında BOP kapsamında asli öge olan CIA tarafında yer alan Graham Fuller,Paul Henze,Henry Barkey gibi isimlere göre ılımlı İslam devletleri demokrasiyle uyum içinde olabilirler.Malezya ya da Endonezya mesela…ABD eliyle yıllar içerisinde siyasal İslam’a evrilen Türkiye’nin üyesi bulunduğu NATO açısındansa S.S.C.B. dağıldıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün gereği kalmamıştır… Eyalet sistemine geçmek ve özerk PKK devleti devşirmek için uğraşılan Çözüm ve Oslo süreçlerini biraz da bu minvalde değerlendirmek gerekir.Laiklik bu alanda pek önemli bir unsur artık sayılmamaktadır. Öyle olmasa Suudi Arabistan gibi şeriatla yönetilen bir devlet ile yıllardır müttefiklik işini sürdürmezlerdi…Aynı kafanın saltanat mensupları İsrail ile kardeşlik içerisindedirler…Suudiler,Katarlılar,Ürdünlüler gibi…Son aday padişah sayılan Tayyip Erdoğan ise işte bunlardan sıcak para toplamak için sıklıkla kapılarını aşındırıp durur…
Son 1000 yıllık tarihi iyi bilmeden olaylara ancak gündelik kafayla bakarız…Moğol ve Haçlı saldırıları ilk 1000 yıl içerisinde yaşanmasa İslam medeniyeti akıl ve bilimin yolunda daha uzun süre boyunca ilerleyebilirdi…Ancak ekonomik nedenlerden kaynaklanan gerileme siyasi ve askeri alana taşınmıştır…Bu duruma en büyük sebep ise fakirlikten kaynaklanan fikri taassuptur…Müslümanlar kutsallık halesine büründürdüğü kendi geçim imkanları ile üretim kaynaklarını düşmanlara karşı korumaya çalışsalar bile ekonomik açıdan gerilediklerinden ötürü işgallere dayanamamışlardır. Aynı gerilemenin sonucu olarak dini kalıplar toplumsal hayatın asli unsuru haline gelebilmişlerdir…Siz müslüman geçinenlerin son 100 yılda insanlığa ne ölçüde katkıda bulunduklarını bana sayabilir misiniz?Sadece 1000 sene önce başarılı işler üretmiş ilimadamlarını örnek gösterebilirler…Kadın ikinci sınıftır bunlar açısından…Toplumun yarısı cehalet ve sefalete terk edilir aynı sebepten ötürü…
Bizim siyasal İslamcılara düşmanlığımız ülkemizin onların kafasında saklı duran emperyalist plan nedeniyle risk altına alınmış olmasındadır…Kendilerine getirdiğimiz başlıca itiraz genelde okumadıklarından;okuyup düşünmediklerinden dolayı vicdana ait kalması gereken kutsalları hiç sakınmadan serbest pazar ögesi haline çevirmelerinden ötürüdür…Kapitalizm İslam ile asla uyuşmaz bana kalırsa…Dinin derininde yatan dayanışma ruhu müslümanları birbirine kardeş yapmıştır…Peki ne değişti de birbirimizin gırtlağını sıkar hale getirildik?Olaya bu açıdan bakarsak aynı acıklı duruma BOP EşBaşkanı Erdoğan ile arkadaşları sebep olmadılar mı?Hesabı ödemeden masayı dağıtıp kaçmak var mı?Fakirlik ve orta sınıfın çökmesi bu işin özünde yatan asli nedenler değil mi?Üretim geriledikçe yobazlık daha hızlı artmıyor mu?Geriye doğru atılan adımlar sadece BOP ile açıklanabilir mi?İzaha muhtaç gelişmelerle karşı karşıyayız…Referandum sonucu ne çıkarsa çıksın 17 Nisan’dan itibaren ülkemiz yeni bir istikrarsızlaştırma sürecine doğru yol alabilir…FETÖ-CIA merkezli yeni ve daha kanlı bir darbe girişimi bunların arkasından gelebilir…Amaç Türk topraklarında iç savaş çıkarmak bana kalırsa…Erdoğan ve Gülen bu işin iki önemli aktörüdür…Kürt devleti bizden parça koparılmadıkça Suriye ile Irak’ta yarım kalan bir plan sayılacaktır…Hakkari-Hatay hattı ile Kıbrıs işte bu yüzden tehdit altındadır…Ancak asıl tehdit halkımızın umursamaz cehaleti değil mi?