Arda’lı Barcelona…


Olaylara biraz geriden gelerek bakalım.ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford Salı günü Ankara ziyaretinde bulundu.Hürriyet Gazetesi’ndeki haberde görüşmelerde PYD konusunun masada yer aldığı bildiriliyor. Muhakkak başka gelişmeler de tartışılmıştır askeri yetkililer arasında. Ziyaretin devamında Pentagon temsilcilerinin Adana İncirlik Üssü’ne uğramaları var. Bugün Cuma olduğuna göre öğlen tatilinde namaza kalmayacakları malum. Bizler namaza dururken onlar içimizdeki paylaşım kavgasını körüklüyorlar. Adına da mezhep çatışması ya da Arap Baharı diyorlar.

Bu arada Genelkurmay Başkanlığı Hasan Karakaya denilen adama başsağlığı diliyor.Aslında kendilerine “Sizin başınız sağolsun!” demek gerek.Kumpas davalarıyla siyasetten uzak tutulduklarından beri mesleklerini adamakıllı icra edemiyorlar.Asker siyasi aktör olarak geri planda tutulduğundan bu yana terör olgusu giderek azıyor.Hani AKP ve türevleri tarafından hapishaneye haksız yere atılan subaylar sebebiyle “Vesayet odakları geriletildi.” deniliyor ya,koskoca bir yalan bu.İktidar cenderesi altında siyasetsizleştirildik bana kalırsa.

Sorarım size,askeri vesayet ülke sathında bir nebze var olsaydı hükümet PKK ile nasıl masaya oturacaktı?Başkanlık-Yeni Anayasa tartışmaları arasında Özerklik nasıl gündeme gelecekti?Genelkurmay Başkanlığı Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duran yegane organize güç idi Türk topraklarında.CIA-Cemaat-AKP saç ayağı aynı nedenle subaylara iftira atarak tutuklu yargılanmalarını sağladı.İtibar suikastlerine uğradı tüm muhalif isimler.Zaman geçip 17-25 Aralık davalarının ardından Pentagon’un Cemaat ile işi sona erdi.ABD kendilerini tuvalet kağıdı gibi kullanıp bir köşeye fırlatıp attı bu tek tanrısız dinin iradesiz meczuplarını.

Son büyük hesaplaşma öncesi sıra Erdoğan ile AKP’ye geldi bana kalırsa. Suudi Arabistan-İran gerginliği bölgesel bir savaşa yönelen tırmanmaya evrildikçe idamları önleyemeyen Erdoğan Arapların eteğine daha da sığınıyor.Çünkü para oradan geliyor.Piyasa aynı sıcak parayla dönüyor. İran ile aralarındaki menfaat farklılaşmasını mezhep çatışması sıradanlığına indirgeyerek Arapların düştüğü tuzağa kendileri de düşüyor Ak Partili’ler….

Akan kanın nedeni ekonomik paylaşım kavgası.Olan biten sadece bu minvalde gelişiyor.Masumların acımasızca yok edilmeleri Baas sultası, Suudi krallığı, Erdoğan dükalığı,İran ruhbanlığı iddialarıyle geçiştirilemez. Siyasetin kılıçla karıldığı Ortadoğu hamurunda dinler ekonomik kavganın vazgeçilmez sosu halini alıyor.24 Ocak Kararları’ndan bu yana ülkemizde orta sınıf eriyip siyasal İslam güçlenirken dünya çapında neo-liberalizm haksızlıkları arşa çıkartarak krizler eliyle etnik ve mezhepsel çatışmaları ördü.Darbeler Erdoğanları diriltirken,sermaye tek adamların kasalarında gizlendi…Belki de askerler egemenleri korumak amacıyla ABD eliyle solcuları ezerken ettiklerini buldular.

Bizim payımıza ise Erdoğan’ın sıcak paraya endeksli kaprisiyle uğraşmak düşüyor.Tek Adam-Tek Parti baskısı orta sınıfın güç kaybetmesinden başka bir anlama gelmiyor. Bankalardan kredi temini yoluyla elde edilmiş varlıklar her ailenin bilançosunda yanlış biçimde alacak kısmına yazılıyor. Ülkemiz için de aynı durum geçerli.2001 Krizi sonrası Kemal Derviş eliyle dolara endeksli lira basarak ve bu paradan altı sıfır atarak ancak Weimar Almanya’sı günlerine dönersiniz.Devlet ise Erdoğan cismaniliğine bürünüp gözünüzün önünde gün be gün çöker.Bence yaşananların nedeni çok basit.Sistemi yıkarak açlar toklardan intikamını alıyor.

Yorum bırakın