Muhallebici Kadir…


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş dün Yenikapı-Hacı Osman Metrosu’na yeni vagonların teslim töreninde basın karşısına çıktı…Yapayalnız bırakılmış bir görünüm arz ediyordu aynı zat…Partililer tarafından kaynaklanan bu yalnız bırakılmışlık FETÖ mensubu olmaktan tutuklanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı için olsa gerek…Bana kalırsa damat Kavurmacı büyük ihtimalle Erdoğan’ın yargıyı etkilemesi sonucu sağlık nedenleri gerekçe gösterilerek serbest bırakılmıştır… Ya da denetimli serbestlik uygulamasına tabi tutulmuştur diyelim…”Taze AKP Genel Başkanı Kadir Abisi”ne kıyak geçti ne var bunda?..” diyebilirsiniz…O takdirde sizin gözlerinizden, ananızın da ellerinden öperim…Ama bu görüşe saygı duyamam…

Neden derseniz?…15 Temmuz gecesi Kadir Topbaş büyük bir tesadüf eseri ABD’de idi… Şimdi biraz Erbakan’ın avukatlığını yapalım:Bizim muhallebici Kadir Fetullahçıların terör eylemini damadı vasıtasıyla haber almış olamaz mı?Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi falan değil istihbarat diliyle tam bir operasyondur…Üstelik başarılı da olmuştur. Ölen 249 kişi Erdoğan-Gülen kavgasının kurbanlarıdır maalesef…Kanımca AKP ileri gelenlerinin de bu operasyondan önceden haberleri vardı…Koltuklarında kalabilmek için halkı sokağa döküp aradan sıyrılmaktı temel amaçları…Ancak teröristler açısından arıza şurada çıktı… Fetullahçıları darbe için dışarıdan itekleyen güç sayabileceğimiz CIA ile içerideki uzantısı MİT aynı zamanda ikili oynayarak Erdoğan ve ekibine haber verip onları destekledi…Yoksa Ankara’da TBMM bombalanırken neden İstanbul’da uçaklar alçaktan uçuş yaptı?..Ya da Fetullahçıların -dolayısıyla CIA’nin -yerini bildikleri Erdoğan nasıl uçaktan yere inebildi?Bakın asıl darbe gene Türk Silahlı Kuvvetleri’ne indirildi… Binlerce subay darbeci diye görevden alınıp hapse atıldı…Kuvvet Komutanlıkları silbaştan ve geleneklere aykırı biçimde yeniden teşkil edildi…Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığı’na devredildiler…Asıl önemlisi 24 Ağustos 2016 tarihinde TSK tarafından Fırat Kalkanı Operasyonu başlatıldı…Sizce 15 Temmuz istihbarat oyunu ülkemizde yaşanmasaydı Türkiye Suriye topraklarına girer miydi?Yoksa 20 Ağustos Gaziantep Saldırısı ile diğer IŞİD eylemleri Fırat Kalkanı’nın tek gerekçesi sayılabilir mi?Öyle ise Şubat 2015’te Süleyman Şah Türbesi’ni neden terk ettik?Üstelik ben bu adımı askerlerimiz tehditten uzak tutuluyor diye desteklemiştim…Ama sonunda toprak kaybettik…Benzer siyasetlerin acı sonucu Yunanlıların el koyduğu ancak uluslararası hukukun bize ait saydığı Ege ada ve adacıkları oldu yakın zamanımızda… Kısacası adamların evvelemirdeki amacı bizi Suriye’ye sokmaktı bana kalırsa…Savaşan bir devlet içeride sulhunu koruyamaz zira… Benim aklım aynı işlere bu minvalde çalışıyor…Yani dost yok; düşman çok…

Gelelim Kadir Abi ve damadına…Şimdilik sıyırdılar sanıyorlar kendilerini bu beladan…Biraz Adil Öksüz biraz da Reza Zarrap örneğini andırıyor bu salıverilme olayı… Ama yırtık etek dikiş tutmaz misali millet uyanmaya başladı…Hele 15 Temmuz’un siyasi ayağını AKP’lilerin Meclis Komisyonu’nda aklamaya çalışmasından sonra…Hele hele 16 Nisan Referandumu’nda oyların açık biçimde çalınmasından sonra…Ülkede hergün şehitler var ama biz vur patlasın çal oynasın keyfimize devam ediyoruz…Ateş düştüğü yeri yakıyor…Başımıza bir iş gelecek ama hayırlısı…

 

Yorum bırakın