Toprak Mülkiyeti…


Çoğumuz Marksizm’den habersiz haldeyiz…Kuşkusuz bu durumun birçok sebebi mevcut…Sosyalist hareketin de aynı işte büyük kabahati bulunuyor…Kanımca en büyük hataları;bizzat solcu geçinenlerin sürekli sloganlarla düşünmeleridir…Bundan dolayı kendi dogmalarında boğuluyorlar…Bizim dönek tatlısu liberalleri gibi ödünç kavramlarla düşünme kolaylığına kaçıyorlar biteviye…Aralarından tek tük çıkabilen özgün düşünceleri parti disiplini adı altında boğup hayata geçiremiyorlar…Örgüt onlar için hala en kutsal değer…İnsanı ve insanlığa ait herşeyi ortak paydaları bir türlü yapamıyorlar…Bundan ötürü militan bir yalnızlığa savruluyorlar…Fikri yetersizlikleri nedeniyle yaşadıkları dünyayı yeterince doğru okuyamadılar…Biz Kemalistlerin sıklıkla düştüğü ideoloji bataklığına saplandılar…Oysa değişim hayatın özüydü…Bunu en iyi solcular bilirdi…İlkelerini kaybetmeden de kişi değişebilirdi…Özeleştiri yetersizliğinden doğan aynı fikri çoraklık yüzünden halkın günlük ihtiyaçlarına gereken önemi gösteremediler…Belki de tarihteki en önemli halk ve hak arama hareketlerinden birisi olan sosyalizm deneyimi bizzat solcu geçinenler yüzünden akamete uğradı…Hatayı kendilerinde arama çaresini eleştiri yoluyla ancak SSCB dağıldıktan sonra akıllarına getirebildiler…Aslında bunu da beceremediler bana kalırsa…Aynı dönemin gerektirdiği değişim sancılarını ya Kürtçü ya ABD meftunu dönek liberal ya da kopkoyu dinci kesilerek yaşadılar…Kökleri sürekli budandığı için dalları hiçbir zaman meyve veremedi ülkemizde…

 

Ben solcu değilim…Eğer kabul görülürse kendimi Kemalist saymaktan gurur duyarım… Ancak şu gerçeği de kabul etmemiz gerekir:Solcu olmak bu ülkede yürek ister… Ebedi korkulardan türeyip devlette vücut bulan ağır ve kahredici baskı yüzünden dinci ve milliyetçi olmanın dayanılmaz hafifliği insanlarımıza daha cazip geliyor…Ancak bu rahatlık bizi Marksizm’den uzak tutuyor…Hatta Hegel ve Kant gibi düşünürlerden de… Oysa eleştirel düşünmenin doğru yöntemlerini kendilerinden öğreniyoruz…Kavramları yerli yerine oturtma işini biraz da onlar ve daha nice filozof sayesinde sağlıyoruz…Yolda yürümesini bilmeyen birisine koşmayı öğretiyor insanlığın fikri fenerleri…Kendilerini anlama zahmetine girişenleri aydınlatıyorlar…

Yukarıda bahsettiğim sol siyasetin ülkemizdeki genel ve üzücü durumuna dış koşullar da büyük ölçüde etkide bulundu…Soğuk Savaş’ın iki kutuplu dünyasında Türk halkına komünizm öcü olarak gösterildi…”Allahsız gomünistler” bulundukları yerde mutlaka öldürülmeli;başları ezilmeliydi…Osmanlı döneminde ortak hatıralarda yer eden “Moskof Zulmü” anlayışı sol siyasete bakış açısına yönelik olarak kollektif biçimde ezberlenmişti… MTTB, Komünizmle Mücadele Dernekleri,Ülkü Ocakları,Akıncılar gibi sağcı örgütler ile Nurcular gibi birçok cemaat ve tarikat ABD eşliğinde solculara kök söktürdüler…Hatta 1960’larda yaşanan TİP deneyimi bile Kürtçülük yoluna üzücü  biçimde sebebiyet vermese sosyalizm Kemalizm ile yol arkadaşlığını daha uzun süre sürdürebilirdi…12 Mart Dönemi’ne kadar Yön Dergisi ile Doğan Avcıoğlu gibi isimler bu yolda çalışıyorlardı. Sol hareketliliğe karşılık çare arayan ABD ile diğer Batı devletleri dini ve milliyetçi çevreleri solculara karşı ustalıkla kullandılar…Burjuvazi ve siyaset kurumu ise askerlerle birlikte aynı işin yerli saç ayakları oldular bana kalırsa…

Peki,koşullara Marksist açıdan bakarsak şu zamanda yaşadığımız gericiliğin sebeplerini toplumsal koşullarda aramamız gerekmez mi?Toprak mülkiyetini elde etme ve üretilen artı değeri çoğunluk kesimle paylaşma konularında Türk ekonomi politiği sürekli gerileme içerisinde…Son 15 senenin -hatta özünde 37 senenin-AKP olgusu bu gerilemenin Washington merkezli siyasi temsilcisidir bana kalırsa…Sorun daha derinlerdedir…Anılan dönemde asal üretim kuruluşları ile para yaygın özelleştirmeler yoluyla halkın elinden alınarak yerli ve yabancı sermayeye sunuldu.Nakdi ya da gayri nakdi varlıklar bankalar ve büyük şirketlerin elinde toplandı iyice…İmtiyazlar kazanan sermaye tekelleşti anlayacağınız…Siyasetteki tek adamlık saplantısı da bundan mütevellit bana kalırsa…Borçla dönen ekonomi tık nefes kaldıkça paramız dolar karşısında değer kaybediyor…Bunu sebebi FED faiz arttırımları değil ki!..10 sene önce düşük kur yüksek faiz politikaları nedeniyle değerli sanılan paramızın alım gücü hiç yükselmedi…Dolar ucuzdu sadece…Öyle olmasa paramızdan altı sıfır atıp yeni liraya geçmezdik…Bu sayede dolar karşılığı Türk Lirası bastık…

Üretmiyor,tüketiyoruz…Ekonominin teklemesinin kanımca temel sebebi bu…Tarımsal üretim ile sanayi ürünü çıktısı sürekli geriliyor…Palavra sıkmakla ekonomi düzelmiyor halkın karnı ise hiç doymuyor…Erdoğan tarafsız Cumhurbaşkanı kalsa ne olur AKP Genel Başkanı olsa ne olur?Genç işsizliği korkunç duruma ulaşmış…Sadece 15 Temmuz’dan sonra kamudan atılan çalışan sayısı 102 binden fazla…Özel sektörde durum daha beter değil mi?Dış dünya da pek bir farklı görünüm sunmuyor…Sosyalizm yenilince hakimiyet kazanan neoliberalizm küreselleşme yoluyla dünya üzerine yayıldığından bugüne değin insanca yaşama koşulları her ülkede azalıyor… GATT,DTO,G20,AB,IMF,Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar azınlığın zenginliğini yüceltiyorlar…Sınıflararası gelir farklılıkları Küresel Kriz’den bu yana giderek yükseliyor…Artan bölgesel savaşlar ile etnik ve dinci teröre bir de bu gözle bakmak gerekir…

Gelinen bu süreçte özeleştiride bulunmamız gerekir…Solcu ve Kemalistler halkın ihtiyaçlarına gereken çözümleri sunamadılar…Bu sayede fakirler çocuklarını bir tas sıcak yemek uğruna Fetullahçılara teslim edebildiler…Yatılı Kur’an Kursları ile yurtlar devletin burs ve yardımlarının yerini zamanla alabildiler…Hatta tarikat ve cemaatler sınav sorularını bile yandaşları için çalabildiler…Kısacası devlet geriledikçe gericilik gelişti…Bunun sebebi ise toprak mülkiyetine dayanan aşiret tipi paylaşma olgusudur bana kalırsa…Sağ partilerin en yozlaşmışı AKP ise ağalığın neoliberalizmle ile kurduğu kutsal ittifakın hormonlu bir ürünüdür…Siz Erdoğan’ın dayandığı sermaye ve tarikat bağlantısını kurutun AKP’nin adı bile anılmaz olacaktır…Erdoğan ve ekibinin toplumsal tabanını teşkil eden yığınların ülkemizdeki ranta dayanan iane ekonomisinin üretim ekonomisine dönüşmesiyle AKP’yi terk edecekleri kesindir…Ve sol gene umut olacaktır… Bunun için Kemalistlere büyük görev düşüyor…

Yorum bırakın