En Zengin 100 Türk Büyüğü…


Forbes dergisi her sene yerel ve küresel milyarderlerin isimlerini liste halinde sunar.Krizle birlikte sermayelerinde kayıp yaşayanlar listenin alt sıralarına düşer sonra tekrar varlıklarının gerçek karşılıklarının olduğu seviyeye çıkarlar. Bu sene Türkiye’de en zengin kişi FİBA Holding’in sahibi Hüsnü Özyeğin…Servetinin değeri 3 milyar $…O ismi 2.9 milyar dolar ile Mehmet Emin Karamehmet izliyor.Çukurova Holding ile Turcell’deki hisseleri bu zenginliğin mendireği. Üçüncü sırada ENKA Holding kurucusu Şarık Tara var.Varlıklarının dolar karşılığı 2.6 milyar $.En zengin aile ise Sabancı ailesi.Toplam gelirleri 10.3 milyar dolar.100 En Zengin Türk vatandaşının toplam varlığı 87 milyar olurken geçen seneye göre artış 31 milyar $.Katılan üç yeni isimle birlikte 28 Türk vatandaşı dolar milyarderi..Güle güle harcasınlar,başarılarının devamını dilerim.Tüm bu rakamlar dolar bazında hesaplanırken herhangi bir döviz krizinde TL. karşısında katlanacağını tahmin edersiniz.

Sevgili okuyucular,darbe darbe diye ortada gezinenlerin esas sakladığı gerçek alabildiğine bozulmuş gelir dağılımı anarşisi değil mi?Ekonomide devam eden mutlak iktidar kavgasının siyaset hayatında yaşanan sanal gerginliklerle örtülmek istendiği bir gölge oyunu mevcut.Uluslararası Finans Enstitüsü’nün iktisadi küçülmeyi %6.5 oranından %7.5 seviyesine göre yeniden düzelttiği 2009 yılında GSMH kabaca 800 milyar $ düzeyinde yer bulacak.(Bu rakama kayıtdışı dahil değil.)En zengin sınıfın varlığı toplam gelirimizin neredeyse %10’nundan daha fazlasını teşkil ediyor.Bunun anlamı 73 milyon nüfusa sahip koskoca bir ülkenin tüm sene boyunca topu topu 100 kişi için çalıştığıdır.

Yazılarımda bahsettiğim Ergenekon ekonomisi deyiminden kastım işte buydu.Borçlanarak tüketmeye teşvik edilmiş sosyal sınıfların fakirlikleri bahasına elde edilmiş aşırı zenginlik.Niteliksiz insanların verimli biçimde çalışma aklına sahip olmadıkları ekonomi-politik yapı.Bu altyapı üzerine kurulmuş halka uzak devlete yakın yönetim anlayışı ekonomiden ödünç aldığı krizleri siyaset gündemine taşıyor.Darbe soruşturmalarının yozlaşmış bir toplumu korku ile dizginleyeceğini hesap edenler bu düzeyde birikmiş basıncın kendilerini koltuklarından kazıyıp atacağını düşünmekten uzaklar.Paranın insani değerlerin önüne geçtiği sokaklarda güvenle yürüyemezsiniz.

Sabah saatlerinde Şili’de 8.5 şiddetinde deprem meydana gelmiş.Bu çaptaki sosyal sarsıntıyla yıllardır yaşıyoruz. Bireysel ya da örgütsel terör üreten ekonomik fay hatları kutuplaşmanın anahtarını elinde sallıyor. Bu dönemlerin hakim zihniyeti olan milliyetçilik,içe kapanmış insanların kendilerini ifade biçimi.Varlık-yokluk kavgasının etnik kimlik biçiminde dışa vurumu bana kalırsa.Halka bu kadar yüklenilirse Türk sosyal değişimi toplum mühendisliklerinin çok ötesindeki tepkilerle akamete uğrayabilir.Dış dünyada Genişletilmiş Ortadoğu Projesi ile hayat bulan Yeni Dünya Düzeni,Soğuk Savaş dönemindeki ABD destekli Yeşil Kuşak projesinin mücahitlerini Taliban ya da El-Kaide biçiminde yeniden dönüştürdüğü gibi AKP yakın zamanda gerisini kuranlara dönen bir boomerang haline gelebilir.Zaman bize öyle gelişmeler gösterecek ki şaşırmadan duramayacağız. Dünya üzerinde birbirlerine benzeyen Ergenekon ekonomileri savaşlarla güç buldukça bizler daha da fakirleşeceğiz.

Yorum bırakın